Sayfa bulunamadı: 404 hatasının kısa tarihi

404: Sayfa Bulunmadı

Meşhur 404 hatası (Sayfa Bulunamadı), tam anlamıyla hata olmasa da “internetin son sayfası” olarak bilinir. Büyük şöhrete sahip zorunlu bir uyarıdır. Kötü şakalara ve çizgi romanlara bolca konu olmuş, tişörtlere basılmış, bir zamanlar sadece nerdlerle ilişkilendirilebilir türden mizahın erişilebilir yüzü, dijital hayatın bir gerçeğidir. 

404 hatasının bu kadar popüler olması olağan. Neredeyse evrensel ve doğası gereği duygusal; saf bir hayal kırıklığı, beklenmedik bir sorunun ilanıdır. Ayrıca bize teknolojinin, özellikle de web’in insan elinden çıkma dolayısıyla yanılabilir olduğunu hatırlatır. Nihayetinde internet pek de iyi yağlanmış bir makine değil, daha çok Dünyevi Zevkler Bahçesi‘nin tek yönlü hipermetinle oluşturulmuş, ölmüş bağlantılar, bozuk görüntü dosyaları ve eksik bilgilerle doldurulmuş bir versiyonuna benziyor.

Dünyevi Zevkler Bahçesi, Hieronymus Bosch

Ortaya çıkışından kısa bir süre sonra, 404 kodu da internetin bilgi deryasından payına düşeni aldı. 2000’lerin başında, ofisinde pek de “bulunamayan” World Wide Web’in mucidi Tim Berners-Lee’nin dünyanın ilk web sunucularını barındıran CERN’deki odasının numarası olduğu söylentileri yayıldı. Berners-Lee ile birlikte web’i meydana getiren hipermetin yapısının öncülerinden Robert Cailliau’dan 404 hatası hakkında yorum yapması istendiğinde, önemsiz gördüğü bir konuda soru sorulmasına pek de heyecanlanmıştı. Bu rivayetin saçmalık olduğunu düşünüyordu.

Hata kodları bir gereklilikti ama endişelenecek şeyler değildi. Cailliau, “Yeni bir sistem için kod yazdığında ve bir hata tespit ettiğinde, durumu anlatan uzun mesajlar yazmak için fazla zaman harcamazsın,” dedi. O zamanlar “hafıza” bir sorundu, uzun mesajlar da pratik değildi (modern nerdlerin 64K bellekle programlama yapmakla ilgili hiçbir fikri yok).

Çözüm basitti: Hata kategorileri için sayısal aralıklar belirlemek. Bu, Calilliau’nun anlatımıyla “programcı kaprislerine göre” yapıldı. İstemci hatalarının payına 400’ler düştü, Sayfa Bulunamadı: 404 için nispeten keyfi bir atama yapıldı. Calilliau kararlıydı: “404’ün CERN’deki herhangi bir oda ya da fiziksel yerle alakası yok, tamamen şehir efsanesi.”

Cailliau’ya bu hatanın neden insanları bu kadar büyülediğine dair bir teorisi olup olmadığı sorduğumda şunları söyledi: “Neden bu kadar çekici olduğu konusunda hiçbir fikrim yok, açıkçası umurumda da değil. 404 sayfasına odaklanan yaratıcılık bir işe yaramaz. İlgili efsaneler muhtemelen mantıksız fikirlerden, kanıtların inkarından ve peri masallarının yaygın biçimde gerçeğe tercih edilmesinden kaynaklanıyor… Bu insan özellikleri bilginin yavaş yayıldığı geçmiş zamanlarda zararsızdı. Ama bu özellikler artık (internetin varlığı nedeniyle) tehlikeli bir güç kazandı.” Cailliau, Donald Trump’ın başkan seçilmesini, Avrupa Birliği’nin çözülmesini, silahlı şiddete karşı verilen uysal siyasi tepkileri ve küresel ısınmayı hatırlattı. 

Hillary Clinton’ın kampanya sayfasındaki 404 hata görseli

Cazibesi ne olursa olsun, 404 kendine sağlam bir yer edindi: Hillary Clinton’ın kampanya web sitesinin hata sayfasında bile başkan adayının MetroCard’ını okutmaya çalıştığı ve başaramadığı bir GIF vardı. Artık 404 sayfası kurumsal “sesin” özgürce dolaştığı, bastırılmış kullanıcıyla dostça empati kurulabilen bir yer, başka bir deyişle markalaşma fırsatıydı. Belki de dördüncü duvarı yıkmanın bir yolundan ibaretti.

Mesela Tumblr küstah bir yaklaşım benimsiyor: “Burada hiçbir şey yok… Tabi bu hata sayfasını aramıyorsan. Bu durumda tebrikler! Kesinlikle buldun.” Pixar’ın 404 sayfasında Ters Yüz filminden Üzüntü karakterinin yanında “Awww… Ağlama. Bu sadece bir 404 hatası!” yazıyor. Bloomberg, masadaki bilgisayarı tokatlayan daha sonra parçalara ayrılan bir adam animasyonu sunuyor. Sonuncusu tuhaf ve biraz dramatik. Ama hangimiz o noktaya gelmedik ki?


*Bu yazı, Selin Pervan tarafından Anna Wiener’in WIRED’da yayımlanan makalesinden kısaltılarak çevrilmiştir.

Muhabbetimiz daim olsun...

Benzer Yazılar
Total
0
Share

vesaire sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et