Yunanistan, AB ve Agatha Teyze

Syriza seçimleri kazandı, şimdi “kemer sıkmayı sona erdirme” vaadini gerçekleştirmek için çalışmaya başlaması gerekecek. Müzakerelerde düşündüklerinden daha zayıf pozisyonda olabileceklerini daha önce yazmıştım, bu yazıda da Yunanistan borç ekonomisinin diğer bütçe kısıtlamalarından ne kadar farklı olduğunu ve Syriza’nın işleri yürütebilmek için ne gibi seçenekleri olduğunu anlatacağım. Bir benzetme üzerinden gidelim.

Jim, aylık 5.000 TL’lik geliri ve 5.500 TL’lik harcaması olan genç bir adam. Aradaki bu farkı kredi kartıyla ve Agatha Teyzesi’nden aldığı borçla kapıyor. Bir süredir bu şekilde yaşadığı için kredi kartının limiti dolmuş ve bankaya da 5.000 TL’lik bir borcu bulunuyor. Bu yüzden Agatha Teyzesi tek kaynağı olarak kalmış.

Agatha Teyze son derece cömert kredi sağlayıcı, Jim’e usulen bir IOU[1] imzalatıp faiz ödemesini talep ediyor; ama faiz oranı kredi kartına göre çok düşük ve Agatha Teyze borcun vadesini erteleyerek sonraki döneme aktarmayı kabul ediyor. Jim birkaç yılda sevgili teyzesine bu şekilde 50,000 TL borçlanmış.

Sonra korkunç bir gelişme olur ve Jim’in geliri bir anda 3.000 TL’ye düşer. Agatha Teyze aylık verdiği 500 TL’lik borcu 2.500 TL’ye çıkarmaya hazırdır; ancak Jim’in harcamalarını kısması adına bazı şartlar koşar. Bu şartlardan bazıları zaten Jim’in de almayı düşündüğü önlemlerdir, ama bazılarının (örneğin yabancı dil kursunu bırakması) ona uzun vadede zararlı olabileceğini düşünmektedir. Jim bu durumda ne yapmalıdır?

Umarım herkes şu tavsiyenin korkunçluğunu görebilir:

“Temel sorun %153 civarındaki borç-gelir oranı [2] ve Agatha Teyze şu an senin en büyük kaynağın. Ona borcu karşılayamayacağını söyle ve ondan borcun yarısını silmesini talep et.”

Çünkü Agatha Teyze müstesna bir kredi sağlayıcı. Başka hiçbir sağlayıcının tenezzül etmeyeceği koşullarda, imtiyazlı oranlarla borç veriyor ve Jim’in açığını kapatabilmesi için yegâne finans kaynağı. Jim’in onunla olan ilişkisi biterse, başka kaynağı kalmaz ve harcamalarını geliriyle tamamen eşitleyecek şekilde kısması gerekir.

Yunanistan’ın birkaç yıl önce içinde olduğu durum buydu, tuhaf bir biçimde, yukarıdaki saçma tavsiyeyi veren insanların sayısı hiç de az değildi. Üstelik kendilerini ziyadesiyle ileri görüşlü ve akıllı sayarak böbürleniyorlardı. Şimdi işler biraz değişti. O yüzden zamanı Jim için de biraz ileri alalım.

Jim, Agatha Teyze’nin taleplerini kabul etmek durumunda kaldı. 3.500 TL’lik geliri ve 3.500 TL’lik harcamasıyla şimdilik aylık durumunu dengeledi. Ancak kredi kartının borçlarını ödemeye devam ediyor (ayda 100 TL), bu yüzden yine Agatha Teyze’den az da olsa borç alıyor (onunla arasındaki IOU’dan kaynaklanan aylık 100 TL’lik faiz ödemesi var, Agatha Teyze bunu yine sonraki aylara ertelemeyi kabul ediyor). Ayrıca yeni kız arkadaşı Cecilia, bıraktığı dil kursuna yeniden başlaması konusunda onu sıkıştırıyor.

Yunanistan’ın şu anki durumu aşağı yukarı böyle; faiz dışı bütçe dengesi sağlanmış ve ekonomik büyüme pozitif yönde. Bunun sebep olduğu hatırı sayılır derecedeki sosyal maliyeti karşılamak için, Syriza hükümeti yatırım harcaması yapmak istiyor, ama bence aşağıdaki stratejinin Jim’e yardımcı olmayacağı açık.

Eğer Agatha Teyze’ne olan borçlarının faizini ödemeyi bırakırsan ve ondan borcun yarısını silmesini talep edersen, dil kursuna gitmeye yetecek paran olur.”

Çünkü doğru bir tavsiye değil — AB bu amaç için daha fazla para vermeye ikna edilmediği sürmediği sürece, AB’ye olan borcun faizini ödemeyi ağırdan almak Yunanistan devlet bütçesine maddi kaynak sağlamayacak. Ancak eğer AB bütçe açığını bir nebze karşılayacak kaynağı sağlaması için ikna edilebilirse sorun çözülmüş olacak. Agatha Teyze’yle dil kursu için pazarlık etmek Jim için akla yatkın bir hareket, ama bunu bir dolu taleple birlikte ve Agatha Teyze’nin parasını boşa harcadığı hissine kapılmasına yol açacak şekilde yapması onun için pek de iyi olmaz.

Bu yüzden şimdilik yapılabilecek başka bir şey de yok gibi… Ancak yakın gelecekte şöyle ilginç bir olasılık var. Yunanistan’ın AB programı, 2016-2020 yılları için faiz dışı fazlayı yüksek öngörüyor ve bu dinamikleri ciddi anlamda değiştirecek bir gelişme. Kristal küreye bakalım ve Jim’in birkaç yıl içinde nerede olabileceğini görmeye çalışalım.

Birkaç yıl içinde Jim ayda 4.000 TL kazanmaya başladı. Aylık harcaması ise 3.500 TL’de kaldı. Kredi kartı borcunu ödemeye devam ediyor, ama artık dil kursuna dönmeyi gerçekten çok istiyor.

Bu noktada, borcu eksik ödemenin getireceği ahlaki yük görmezden gelinse bile, “Agatha Teyze’ye s.ktir çekme” tavsiyesini yine de ihtiyatlı bulmam. Ama intihar anlamına da gelmez. Eğer dil kursu başka bir yerde daha iyi kazandıran bir iş bulmasını sağlarsa, Jim bütün borçlarını ödeyebileceği bir noktaya gelebilir ve Cecilia’yı onunla evlenmesi için ikna edebilir.

Bu kaba analoji öngörülen faiz dışı fazlalık içindi. Eğer Syriza bu öngörülen fazlalığı mali canlandırmaya çevirerek Yunanistan ekonomisinin toparlanmasına yetecek değişikliği sağlayabileceğine inanıyorsa, troykayı yok sayması ve AB’ye karşı daha sert oynamaya başlaması anlaşılabilir. Ancak müstehzi okurların ve P. G. Wodehouse romanları tutkunlarının tahmin etmiş olabileceği bir nedenden dolayı bunu önermem.

Agatha Teyze bir gün ölecek. Öldüğünde de, büyük ihtimalle vasiyetiyle Jim’i borçlarından azad edecek; bu yüzden tutucu yapısı gereği bunu itiraf etmese de içten içe Jim’e verdiği parayı (geri alma ihtimali düşük olduğu için) borç değil bağış ya da hediye gibi görmesi gerektiğinin farkında. Bu denli cömert bir teyzeyi reddetmek, bilhassa dil kursunun vaat ettiği gül bahçesine erişmeye daha vakit varken yazık olmaz mı?

Bir gün AB’de mali birlik sağlanacak ve Yunanistan’ın borçları ortak havuzda kaybolacak. Herkes bunun farkında, ama bunu şu sıralarda söylemek henüz politik olarak doğru kabul edilmiyor. Bu yüzden, kısa vadeli bir kazanç için bu ilişkiyi riske atmak pek mantıklı değil. Syriza için daha az faiz dışı fazlalık ve daha çok teşvik harcaması içeren anlaşma yoluyla fesih seçeneği daha cazip bir strateji gibi görünüyor.


*Bu yazı, Can Koçak tarafından Dan Davies’in medium.com’da yayınlanan makalesinden çevrilmiştir.


[1]“I Owe You”nun (Sana Borçluyum) kısaltması. Borcun kabul edildiği resmi olmayan bir belge.
[2] Brüt gelirinin %153’ü borcunu ödemeye gidiyor.

Muhabbetimiz daim olsun...

Benzer Yazılar
daha fazla

Masumiyetin sonu

Bize bazen beklenmedik hakikat anları bahşedilir. Fransa Başbakanı Gabriel Attal, İsrail’e koşulsuz destek cephesinin son uydurma haberinin üzerine…
Total
0
Share

vesaire sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et