İleride birileri bana falanca video, üç boyutlu baskı, oyunlar veya dinamik multimedya sistemleri hakkında fikrimi sorarsa, ne düşündüğüme dönüp bakabileyim diye bunları yazıyorum. Yanlış anlaşılmasın, ben de illüstrasyonları, fotoğrafları, filmleri ve müziği seviyorum. Ama yazının yanında hepsi solda sıfır kalır, yazı her şeydir. Bu konudaki fikrim değişmeyecek: Yazı, gelmiş geçmiş en güçlü, en kullanışlı, en etkili iletişim teknolojisidir. Bu kadar.
Konuşmayı ve işaret dilini doğal birer olgu kabul edersek, yazı en eski ve en istikrarlı iletişim teknolojisidir. Yazısız bir toplum hiç olmadı, oysa yazma becerisinin aktarılması, öğretilmesi, edinilmesi gerekir; üstelik yazı akıl almaz düzeyde dayanıklıdır. Beş bin yıl öncesine ait metinleri, neredeyse üretildikleri günden beri okuyabiliyoruz. Yazı kelimenin tam anlamıyla kaya gibi sağlamdır, granit bir kayanın üzerine kazırsanız türümüzden bile daha uzun ömürlü olur.
Yazı, en esnek iletişim teknolojisidir. Fotoğraflar binlerce kelimeye bedel olabilir, ama söylemeye uğraştığınız şeye karşılık gelen bir fotoğraf varsa. Gelin, Vikipedi’de “rastgele madde” başlığına tıklayıp bir cümle seçelim. Bu cümleyi aktarabilecek resmi çizebilecek misiniz, bakalım. Buyurun: “İnsan hakları insan davranışının belirli standartlarını tanımlayan ahlaki ilkeler ve normlardır, yasal haklar olarak tanınmakta ve uluslararası hukukta korunmaktadır.”
Mümkün değil. Yazı, başka hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar eksiksiz biçimde düzenlenebilen belirsizlik ve kesinlik düzeyiyle, ilgili bağlamdaki incelikli düzeneğiyle fikirleri aktarır. Tüm edebiyat ve şiir, tarih ve felsefe, matematik, mantık, programlama ve mühendislik fikirlerinin metin kodlamalarına dayanması tesadüf değildir.
Yazı, aynı zamanda en verimli iletişim teknolojisidir. Boyutları bakımından da. Bu yazı muhtemelen 5 bin bayt depolama alanı kaplar, belki de 2 bin bayta kadar sıkıştırılabilir. Buna karşılık, örneğin, Twitter’ın (eski) cıvıldayan kuş görselinin 20 piksel karelik görüntüsü bile 4 bin baytlık yer kaplar. İletişim teknolojisinin her adımında önce metin kodlaması gelir, diğer her şey sonra gelir. Çünkü sembol bazında çok daha maliyetsizdir.
Optik telgraf ağı Fransa’da 1790’da çalıştırılıyordu. Birileri sesi nakletmeyi denemeye kalkışmadan onyıllar önce elektrikli telgraflar, okyanusları aşan kablolar vardı. Bant genişliği sesleri ve görüntüleri iletebilecek kadar ucuzlamadan önce teleprinter’lar, metin tabanlı bilgisayar ağları, postacılık, gazetecilik ve yayıncılık gelişmişti. iPhone’lardan önce SMS, WAP, USSD ve Blackberry’ler vardı. Web’den önce teletext, BBS, ağ haberleri, metin tabanlı bilgi sunum ortamları vardı. Bugün internetin en iyi ve en verimli bölgelerinin çoğu metin merkezli olmayı sürdürüyor. Vikipedi’nin tamamını indirebilir, akıllı telefonumda saklayabilirim.
Yazı, sosyal açıdan da en kullanışlı iletişim teknolojisidir. 1:1, 1:N ve M:N mod’larında kusursuz çalışır. Kolayca endekslenebilir, etkili arama yapılabilir. Başka dillere çevrilebilir. Değişen hızlarda üretilebilir ve tüketilebilir, asenkrondur. Algoritmik olarak karşılaştırılabilir, farklılaştırılabilir, kümelenebilir, düzeltilebilir, özetlenebilir ve filtrelenebilir. Çok taraflı düzenlemeye olanak tanır. Dallanıp budaklanan konuşmalara, gizlenmeye, açıklama yapmaya, alıntı yapmaya, gözden geçirmeye, özetlemeye, yapılandırılmış yanıtlara, tefsire, hatta hayran kurgularına bile izin verir. İnsanların metni kullanma biçimlerinin genişliği, ölçeği ve derinliği hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Kitaplarla dolu bir kütüphanenin ya da gönderilerle dolu bir internetin sosyal, iletişimsel ve bilişsel karmaşasının başka hiçbir iletişim teknolojisinde karşılığı yoktur. Başka hiçbir şey yazının yanına bile yaklaşamaz.
Yazı konusundaki fikrim asla değişmeyecek: Her zaman önce yazıyı tercih edin. Eski patronumun da söylediği gibi, yazıya her zaman güvenin. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacaktır.
*Graydon Hoare’in kişisel blog’unda yer alan bu yazı, Derin Savaşan tarafından Türkçeye çevrilmiştir.
Size ihtiyacımız var. Buraya kadar geldiyseniz, hatırlatmak boynumuzun borcu. Türkiye gibi geleceği ziyadesiyle belirsiz bir ülkede, elimizden geldiğince nitelikli yayıncılık yapmanın imkanlarını araştırıyoruz. Güvenilirliğini küresel ölçekte yitirmiş medya alanında hâlâ iyi işler çıkarılabileceğini göstermek istiyoruz.
Bağımsız yayıncılığı desteklemeniz bizim için çok değerli. vesaire’nin dağıtımının sürekliliğinin sağlanmasında ve daha geniş kesimlere ulaşmasında okurlarımızın üstlendiği sorumluluk özel bir anlam taşıyor. vesaire’yi tek seferliğine veya düzenli desteklemek için patreon sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.