1820’lerden başlayarak, ABD genelinde kurşun kalem üreticileri, gelişen milyon dolarlık sektördeki yerlerini sağlamlaştırmak üzere bir araya geldiler. Bu buluşmayı yeni buluşlar takip etti. Manhattan’daki CW Pencil Enterprise’ın sahibi Caroline Weaver, “Birçok insan birbirinden habersiz, başka yerlerde aynı fikirleri geliştiriyordu, muazzam bir rekabet vardı,” diyor.
Günümüzün ofis malzemeleri endüstrisi yolsuzluklarla şekilendirilmemiş olsa da, yazı araçlarımızın görünümünü 19. ve 20. yüzyılda rakiplerinden sıyrılmaya çalışan kalem üreticilerinin pazarlama kararlarına borçluyuz.
Silgiyi ele alalım. 1770’te, İngiliz mühendis Edward Nairne, “kauçuk” olarak bilinen Güney Amerika ağacından elde edilen esnek malzemeyle ilk silgiyi yaptı. Aynı yıl, kurşun kalem izlerini çıkarabilmesinden oldukça etkilenen İngiliz kimyager Joseph Priestley, bu maddeye “silgi” adını verdi.
En eski silgi kauçuktan yapılmış olsa da, bu reçetenin kükürt ve bitkisel yağ karışımı olan yapay lastik ve ponzaya (ya da cam tozu gibi başka bir aşındırıcı madde) evrilmesi uzun sürmedi. Kurşun kalem tarihi üzerine yazılmış The Pencil Perfect‘in yazarı Weaver, “Kurşun kalem izinin etkili bir şekilde silinmesi için biraz daha sürtünme gerekiyordu. Kağıdın biraz kazınması gerekiyor, ponza da burada devreye giriyor,” diye açıklıyor. Silginin rengi, kullanılan ponzanın rengine göre değişiyordu. Bazıları beyazdı ama çoğunlukla kırmızı ya da kırmızımsı pembe renkteydi.
Pembe silgileri, kalem üreticisi Bavyera’nın Amerikan alt kuruluşu Eberhard Faber şirketi dünyaya tanıttı. Başlangıçta silgilerin rengi şirketin İtalya’dan tedarik ettiği ponza sebebiyle kırmızı yerine pembeydi. Şirket, pembe silgileri imzası gibi olan Mongol kalemlerin arkasına ekledi. Bu silgili kalemler 1900’lü yıllarda ABD pazarını süpüren bir başka yenilikti.
Renk popüler oldu ve (James Ward’un The Perfection of the Paper Clip kitabına göre) Eberhard Faber, 1916’da pembe silgileri tek başına piyasa sürdü. Şirket, bu ürünler için kayda değer ve sürekli bir pazar olacağını anlamış olacak ki silgileri özellikle okullara pazarlamaya başladı.
1917’de yerel bir gazete, “Eberhard Faber Okul Gereçleri, bugünlerde okullarda kullanmak üzere Mongol kalemleri ve Van Dyke silgileriyle öne çıkıyor,” notuyla Eberhard Faber’e yer verdi. Not, Van Dyke silgilerin “açık pembe”, Mongol kalemlerin de “inci grisi” olduğu şeklinde devam ediyordu.
Bir noktada bu pembe silgiler Faber’in “İnci Kalemler” seçkisinden sonra Pembe İnci olarak adlandırılmaya başladı. (Bu isim 1910’da piyasaya sürülmüş olmasına rağmen 1937’de markalaştı.) Pembe silgi hızla yayılmıştı. “Gelmiş geçmiş en iyi kurşun kalem” olarak pazarlanan Blackwing 602 bile piyasaya çıktığında pembe silgisiyle öne çıkıyordu.
Weaver, “Ün kazandıkça, pembe ponzadan yapılan silgiler daha popüler olmaya başladı. Genellikle pembeydiler çünkü güvenimizi kazanmış “Pembe İnci”ye referansla öyle olmalarını bekliyorduk,” diyor.
Pembe İnci günümüzde hâlâ Paper Mate markası tarafından üretiliyor. Weaver artık doğal kauçuk ve ponza yerine sentetik kauçuktan üretildiğini söylüyor. (Yorumu için Paper Mate’in sahibi Newell Brands Office Products’a ulaştığımızda, Pembe İnci‘nin bileşiminin markaya tescilli olduğunu belirtti.)
Yine de içeriği ne olursa olsun, silgiler hâlâ pembe. Weaver, dükkanında satılan kalemlerinin büyük çoğunluğunun pembe silgili olduğunu ve genellikle Amerikan menşeili olduğunu da ekliyor. Avrupa menşeili kalemlerin çoğunluğunun arkasında silgi yok, tek başına silgiler bile genellikle pembe değil.
Bu pembe, bir zamanlar Photoshop’un silgi ikonuna rengini verecek kadar yaygın. Dijital gelecekte bile silgilerimizi bu şekilde hatırlayacağız.
*Bu yazı, Selin Pervan tarafından Abigail Cain’in Artsy’de yayımlanan makalesinden kısaltılarak çevrilmiştir.