Alfred Hitchcock’un ikonik klasiklerinden Sapık (Psycho), öyle kolay ortaya çıkmadı. Hitchcock’un yapımcısı ve dağıtımcısı olan (öngörüsüz) Paramount Pictures, filmi hiç beğenmedi ve yönetmeni film için gerekli bütçeden mahrum bıraktı. Bunun üzerine, Hitchcock yoluna tek başına devam etti ve film için gerekli bütçeyi kendi televizyon şirketi Shamley Productions üzerinden sağladı. Kısıtlı bütçe, bir milyon doların altındaydı. Tüm giderler sıkı sıkıya kontrol edildi. Zaten film de 1960’ta bu yüzden siyah-beyaz çekildi.
Film gösterime girdiğinde, tanıtım çalışmalarını Hitchcock bizzat denetledi. Filmin yıldızları Anthony Perkins ve Janet Leigh alışılagelmiş medya turlarını yapmadılar. Eleştirmenlere özel gösterimler gerçekleştirilmedi. Filme ilişkin kulaktan kulağa yayılan söylentileri de, bir yönetmen olarak izleyicilerin seyir deneyimlerini denetim altına alma çabalarıyla yine Hitchcock yarattı. Gösterimler, sıkı sıkıya denetlenerek New York, Chicago, Boston ve Philadelphia’da tam zamanında başlatıldı. Katı bir politikayla, geç gelen izleyiciler salonlara alınmadı. Ya filmi en başından izleyecektiniz ya da hiç izleyemeyecektiniz. Sinemaların önünde ise şu yazı asılıydı:
“Kendinizi aldatmanıza izin vermiyoruz. Sapık’ı en başından izlemek zorundasınız. Bu yüzden, herhangi bir gösterimin başlamasından sonra salona alınmayı beklemeyin. Hiç kimseyi, müdürün kardeşi, ABD başkanı veya İngiltere kraliçesi (tanrı onu korusun) olsa bile, kimseyi içeriye alamayız!”
Sinema salonu idarecileri, maddi kayıplardan korkarak bu fikre önce ayak dirediler. Lakin Hitchcock bildiğini okuyordu. Üstelik haklıydı. Sinema salonlarının önünde uzun kuyruklar oluştu. Sapık, hem eleştirel hem de ticari başarının keyfini sürdü, öyle ki 1965 yılında yeniden gösterime girdi.
Kaynak: Open Culture