Karışık duygular içinde, hissettiklerimizi ifade edemez hâlde otururken karıştırabileceğimiz bir sözlük var. Dictionary of Obscure Sorrows (Müphem Dertler Sözlüğü) Amerikalı sanatçı John Koenig’in adını koyamadığımız duygulara adlarını verme çabası sonucu ortaya çıkan bir blog-proje. Türlü dillerden, felsefe ve edebiyat eserlerinden İngilizceye sızmış tanımlamaları bir araya getiren bu sözlük dilimizin ucundaki o müphemliğe bir açıklık getiriyor. Özellikle hüzünlere odaklanan sözlükte, kelimeleri görselleştiren videolar da yer alıyor. Sanatçı, misyonunu “dildeki tüm boşlukları doldurmak ve her birine bir isim vermek” olarak özetliyor. Monachopsis, semaphorism, anchorage, énouement, fitzcarraldo ya da daguerreologue… Bu kelimeler tek başlarına geniş bir dünyayı betimliyor.
opia: isim. Birinin gözünün içine bakmanın getirdiği belirsiz yoğunluk. Bu aynı anda hem yayılmacı hem de kırılgan hissettirebilir.
mal de coucou: isim. Aktif bir sosyal hayatın, ama çok az yakın arkadaşın olmasını açıklayan fenomen.
sonder: isim. Önünüzden rastgele geçen her insanın sizinki kadar –hırslarıyla, arkadaşlarıyla, tekrarlarıyla, endişeleriyle, delilikleriyle– canlı ve karmaşık bir hayatının olduğu gerçeğinin farkına varmak.
socha: isim. Her insanın temelde kırılgan olduğuna dair, hepimize tanıdık gelecek, ama fark ettiğimizde yine de şaşırtmayı başaran gerçek.
lachesism isim. Bir felakete maruz kalma arzusu —uçak kazası sonrası hayatta kalmak, yangında her şeyini kaybetmek, bir şelalenin tepesinden suya dalmak—bütün bunlar yumuşak bir kavis çizen hayatınıza bir düğüm atacaktır ve hayatınızın bir ucuyla diğer ucu arasındaki o boşluğu ancak kapayan sert prefabrik kirişten farklı olarak onu hem katılaşmış, hem esnek hem de keskin bir şeye dönüştürecektir.
vemödalen isim. Her şeyin halihazırda yapılmış olduğu korkusu.
occhiolism isim. Bakış açının ne kadar dar olabileceğine dair farkındalık. Bu bakış açısı dünya, geçmiş ya da kültürün karmaşıklıkları hakkında hiçbir anlamlı sonuca varmanı sağlamaz, zira her ne kadar hayatın epik ve tekrarlanamaz bir hikâye olsa da, hâlâ yalnızca bir hayatlık yere sahiptir ve diğer odada gerçekleşen çok daha vahşi bir deneyin kontrollü hâli olmaması için hiçbir sebep yoktur.
ambedo isim. Kendini canlı duyusal ayrıntılara tamamen kaptırdığın bir tür melankolik esrime —pencereden süzülen yağmur damlaları, rüzgârda eğilen uzun ağaçlar, kahvende dolaşan krema bulutları—kısa bir süre için canlı olma deneyimine, yalnızca kendi için yapılan bir eyleme kendini bırakmak.
onism isim. zaman içinde yalnızca bir yeri işgal edebilen bir bedene hapsolmuşluğa duyulan öfke, bunun doğurduğu hüsran. Bu sanki bir havaalanında uçuş ekranının önünde durmak gibidir. Tuhaf yerlerin isimleri sanki başka insanların şifreleri gibi bir görünür, bir kaybolur; her biri ölmeden önce asla göremeyeceğin yeni bir şeyi temsil etmektedir. Haritadaki okun yardımsever şekilde işaret ettiği gibi, siz buradasınızdır.
O zaman bir tane de benden gelsin.
nodus tollens / isim
hayatınızın akışının artık size anlamsız geldiği hissi. yaşamınızın nereden gelip nereye gittiğini takip edememe.