Kaos GL’nin kamu ve özel sektörde çalışan LGBTİ+’ların durumu araştırması 2022 sonuçları açıklandı: LGBTİ+ çalışanlar arasında işsizlik yaygınlaşıyor, işten çıkarılma ve yeni iş bulamama korkusu derinleşiyor.
İstihdamda ayrımcılık LGBTİ+’ların çalışma hakkının yanı sıra tüm temel hak ve özgürlüklerini engelliyor. Peki, bu nasıl gerçekleşiyor? Kaos GL Derneği’nin Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi işbirliği her yıl yürüttüğü araştırma bu sorunun peşine düşüyor.
Özel sektör
289 kişinin katıldığı özel sektör araştırma sonuçlarına göre LGBTİ+ çalışanların sadece yüzde 27’si işyerinde açık olabiliyor. LGBTİ+’lar neredeyse her sektörde çalışırken, bu toplumsal gerçeklik görünür olamıyor. İşyerinde açık olamamak sadece işe alım süreci veya çalışma hayatının ilk dönemlerine özgü değil.
Özel sektör raporuna göre, LGBTİ+ çalışanlar arasında işsizlik yaygınlaşıyor, işten çıkarılma ve yeni iş bulamama korkusu derinleşiyor. İşyerinde açık olmak LGBTİ+’lar açısından daha da büyük bir risk haline geliyor.
LGBTİ+ çalışanlar, çalıştıkları işleri büyük çoğunlukla internetteki kariyer siteleri, tanıdık tavsiyesi ve sosyal medya kanalları aracılığıyla buluyor. İŞKUR ve özel istihdam büroları aracılığıyla iş arama oranı, her yıl olduğu gibi 2021’de de çok düşük. Bu durum LGBTİ+ çalışanların bu kanallara güvenmediklerine ve “fişlenme” riskine yönelik şüphelerine işaret ediyor.
İşyerinde LGBTİ+’lara karşı ayrımcılığı önlemeye yönelik kurallar ya da kurullar olduğunu belirten katılımcı oranı ise yalnızca yüzde 19.
Kamu sektörü
221 kişinin katıldığı kamu araştırması sonuçları ise işyerinde gizlenmek zorunda kalmanın kamuda daha ağır sonuçlara yol açtığını gösteriyor. Kamu çalışanı LGBTİ+’ların sadece yüzde 6,5’i işyerinde açık davranabilirken, raporda işyerinde açık olamamanın kendisinin de bir ayrımcılık olduğu vurgulanıyor:
“Görüldüğü kadarıyla, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ve nefret söyleminin yeniden üretilmesine neden olan koşullar kamuda özel sektöre nazaran çok daha ağır bir tablo oluşturmaktadır. Geçen yıllarda olduğu gibi, 2022 araştırması da cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet özelliklerine dayalı ayrımcılığın kamuda istihdama erişimde ciddi bir engel olduğunu ortaya koymaktadır. LGBTİ+ çalışanlar istihdam edilmeme riskini bertaraf etmek için zorunlu bir kapalılık stratejisi izlemektedir. Ayrımcılığa uğrama riski işe alındıktan sonra da devam ettiğinden, aynı strateji LGBTİ+ çalışanların çalışma hayatlarının tümünü belirlemektedir. Kapalılık, özel sektöre oranla kamuda daha da zorunlu hâle gelmektedir.”
Rapora göre, kamu çalışanı LGBTİ+’ların yüzde 63’ü işyerlerinde nefret söylemiyle karşılaşıyor. 2022 yılı araştırmasına katılan her dört LGBTİ+ çalışandan üçü işe alım süreçlerinde ve her beş katılımcıdan dördü çalışma hayatında ya ayrımcılığa maruz kaldı ya da kimliğini gizlemek zorunda bırakıldı.