BeReal’ın yapmacık gerçekliğine bir teşekkür

Gelen her bildirimle telefona uzananları ve ekran süresi beş saati aşanları saymazsak, bir telefon bildirimine heyecanlanmak artık pek de alışılagelmiş bir şey değil. Yani partnerinize ayrılık mesajı atmadıysanız ya da yakın zamanda başvurduğunuz işle ilgili bir e-posta almadıysanız neden heyecanlanasınız ki? Son birkaç yıldır, en azından ben ve benim gibiler adına konuşuyorum, yolladığı bildirimlerle yirmi dört saatlik bildirim monotonluğuna (iki dakikalığına da olsa) yeni bir “hareketlilik” katan yeni bir platform var hayatımızda: BeReal.

“BeReal zamanı! Bir BeReal paylaşmak ve arkadaşlarının neler yaptığını görmek için iki dakikan var!” bildirimiyle telefonlarımıza koşuyoruz bir süredir. İki dakikaya türlü entrikalar sığdırarak “En doğal şekilde nasıl ilgi çekici görünürüm?” sorusunun yanıtını arıyoruz biraz da. Yatağımızda uzanırken yanımızda kapalı duran kitabın kapağını estetik duracak biçimde düzeltiyor, bir aile yemeğindeysek hızlıca ortam değiştiriyoruz. Yüz yirmi saniyede kendimizi bulmaya çalışıyor, ışık en iyi hangi açıdan geliyor diye kafa patlatıyor, düzgün poz vermeyen arkadaşımızla kavga ediyoruz.

BeReal, 2020’de kuruldu. 2022’de kullanıcı sayısı epeyce arttı, benim de çevremde yaygınlık kazandı. Aslında BeReal’ın gelecek vaat etmediğini, Clubhouse’la aynı kaderi paylaşacağını düşünen insan sayısı pek de az değildi. Onlar şimdilik yanılmış gibi görünüyorlar çünkü insanlar ilk günkü heyecanla bekliyor günün herhangi bir saati gelme ihtimali olan BeReal bildirimlerini.

BeReal bizden önce kendimizi paylaşmamızı istiyor, sonra da arkadaşlarımızın paylaşımlarını görmemize izin veriyor. Onlara “RealMoji” atabiliyor veya yorum yazabiliyoruz. Yalnız şöyle bir kuralımız var: kendini paylaşmayana arkadaşını görmek yok. Yeni gelen güncelleme bu kuralı biraz daha acımasız hale getiriyor: bildirimin geldiği ilk iki dakika içinde paylaşım yapanlara bir sonraki bildirime kadar iki paylaşım daha yapma izni veriliyor. Eğer BeReal’ınızı zamanında paylaşmadıysanız böyle bir hakkınız yok.

BeReal, bir anlamda, Instagram’ın yapamadığını yapıyor: kullanıcılarını kısmen daha “sahici” bir paylaşım yapmaya zorluyor. Filtresiz, beğenisiz, olduğumuz gibi ve endişe gözetmeden. Instagram’daki “dump” kültürü biraz BeReal’ın bize tattırmaya çalıştığı sahiciliği anımsatsa da, dump’ların arkasında da estetik bir kaygı olduğunu unutmamak gerekiyor. Diğer tarafta, BeReal’ın bize ördüğü iki dakika duvarına tosluyor estetik kaygılarımız. Anlık paylaşım yapma ihtiyacımızı karşıladığından, Instagram Stories çıktığından beri zaten bir ayağı çukurda olan Snapchat’e de yeni bir darbe daha vuruyor.

Telefon bağımlılığının ve sosyal medya düşkünlüğünün eleştirilecek çok yönü var, bu inkar edilemez. Ancak ekran süresiyle barışık olanlar için BeReal birçok imkan sunuyor. Günlük hayatında yaptığını paylaşma ihtiyacı duyanlar ama bunun için bin küsür takipçili Instagram hesabını kullanmak istemeyenler için yepyeni bir kapı oluyor mesela. Aramıza mesafeler giren yakınlarımızdan kopmamızı önlüyor, her gün onların hayatlarından haberdar kalmamızı sağlayarak. Bu kulağa biraz acıklı da gelebilir, ama hanginiz günlük hayatın koşuşturmasında daha yeni şehir değiştirmiş çok sevdiği arkadaşıyla sıkı bir iletişimde kalabiliyor? Artık benden uzakta yaşayan arkadaşımın ofis ortamını, yurdunu, kütüphanesini, adından birkaç kez bahsettiği arkadaşını veya favori kafesini tanımama olanak sağlıyor. Bunun da ötesinde, hayatımıza “dijital bir günlük” olarak giren Instagram’ın elinden bu unvanı çalıyor. Daha öncesinde attığınız BeReal’ları görmenize fırsat tanıyan uygulama uzun süreli kullanıcıları için gerçekten dijital bir günlüğe dönüşüyor. Böylece dün neredeydim, şu gün kiminleydim soruları yerini “dur bir BeReal’a bakayım”a bırakıyor.

Ama gün sonunda bazılarımız yine estetik kaygılarını bir kenara bırakamıyor, “gerçek olmayı” reddediyoruz. Uygulama geç bir BeReal paylaşmamıza da izin veriyor. Bu fırsatı tepmiyoruz birçoğumuz. Bildirime evinin salonunda hiçbir şey yapmazken yakalananlar salon tavanı paylaşmak yerine haklarını akşam görüşecekleri arkadaşlarına saklıyorlar. Hal böyle olunca, “BeReal’ımı sana sakladım” bir sevgi cümlesi olarak hayatlarımıza giriyor.

Gerçek anlamda otantikliği yakalayan bir sosyal medya tecrübesi elbette imkan dahilinde değil. BeReal’ın bize sağladığı, yalnızca (diğer sosyal medya devlerine kıyasla) biraz daha tatmin edici. İstediğimizde gerçek olup istemediğimizde de yapaylığımızı koruduğumuz bir uygulama, farkında olmadığımız bir ihtiyacımızdı galiba. BeReal’ın hayatımıza tutunması da bunu kanıtlar nitelikte. Lise koridorlarında yürümenin yarattığı “çıplaklık” hissinden uzak olduğu kadar Instagram’daki profillerimizin yapaylığına da benzemiyor. Biraz biz, biraz da biz olmayanın bizi nasıl görmesini istediğimiz…

Size ihtiyacımız var. Buraya kadar geldiyseniz, hatırlatmak boynumuzun borcu. Türkiye gibi geleceği ziyadesiyle belirsiz bir ülkede, elimizden geldiğince nitelikli yayıncılık yapmanın imkanlarını araştırıyoruz. Güvenilirliğini küresel ölçekte yitirmiş medya alanında hâlâ iyi işler çıkarılabileceğini göstermek istiyoruz.

Bağımsız yayıncılığı desteklemeniz bizim için çok değerli. vesaire’nin dağıtımının sürekliliğinin sağlanmasında ve daha geniş kesimlere ulaşmasında okurlarımızın üstlendiği sorumluluk özel bir anlam taşıyor. vesaire’yi tek seferliğine veya düzenli desteklemek için patreon sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Muhabbetimiz daim olsun...

Benzer Yazılar
daha fazla

Yazıya her zaman güvenin

İleride birileri bana falanca video, üç boyutlu baskı, oyunlar veya dinamik multimedya sistemleri hakkında fikrimi sorarsa, ne düşündüğüme…
daha fazla

12 Eylül 1980’de ne oldu?

Tam 43 yıl önce, bütün fiziki ve manevi evreniyle günümüzde yaşamayı sürdüren 12 Eylül darbesi gerçekleştirildi. Şili, Arjantin,…
Total
0
Share