‘Babam Hakkında Bir Yalan’

Babalar yokluklarıyla da, varlıklarıyla da çocuklarının yaşamlarında bir gündem oluşturabilme potansiyelindeler. Babanın çocuğun hayatındaki yeri çoğu zaman sabit değil, tartışmalı, anlaşılması gerekiyor. Örneğin, bu baba “babalık görevi”ni yapamamış, duygusal olarak soğuk, aşırı tutucu olup kontrolcülükle kendini var etmeye çalışmış olabiliyor. Baba baskıcıysa toplumsalın en klostrofobik yüzü çocuğun hayatına yansıyor. Bu noktada babayla yüzleşmek, toplumsalla yüzleşmek, babanın zihin içinde işgal ettiği yerle barışmak ise özgürleşmek anlamına gelebiliyor.

İskoç yazar John Burnside’ın 2006 yılında yayımladığı anı kitabı Babam Hakkında Bir Yalan edebiyatın uzun süredir meşgul olduğu bu tema etrafında okuyucuya güçlü bir anlatı sunuyor. Burnside, çocukluk yıllarından ileriki yaşlarına uzanan bir zaman diliminde babasını anlatırken o yaşlardaki duygularını ve bakış açısını ustalıkla satırlara yediriyor. Kitap boyunca ayrıntılandırdığı kimlik gelişimine babasının ve aslında babasının ondaki yansımasının dönüşümü eşlik ediyor. Bu bahsettiğimiz, bir türlü bir yere oturtulamayan, en sonunda uzun terapi seansları ve türlü uyuşturucu sonrası adı konulabilen bir babadır. Burnside geçmişi unutup geleceğe odaklanmak istese de, yalnızca anılarındaki babadan değil, aynı zamanda kimliğini kuşatan babadan kurtulmasının kolay olmadığını anlayacaktır.

Yazarın vurucu hikâyesi 1960’ların İskoç işçi sınıfına bir bakış da sunuyor. Katı bir erkek kimliğinin baskın olduğu ve hayatta kalacak parayı kazanabilme kaygısını gündelik olarak hisseden bir sınıftır bu. Erkeğin sevgi göstermesi zayıflık olarak algılanır, erkeğin tüm “aşırılıkları” sarhoş olacağı zamanlara havale edilir. Yazar, hepsi işçi sınıfı mensubu olan başka babalara ve onu kuşatan sıkışmışlık hissine bu dönemin bir panoraması içinden bakıyor.

Burnside’ın da kitapta belirttiği gibi bazı psikologlar yaşadığımız her şeyi hatırlayabileceğimize inanıyor. Yok olmak istemek, geçmişi geride bırakıp yüzünü geleceğe çevirmek, kimliksizleşmek ve özgürleşmek. Hatırladıkça bunlar gittikçe zorlaşıyor. Babam Hakkında Bir Yalan ise hatırlamadıkça özgürleşilemeyeceğinin bir hatırlatıcısı gibi.

Biyografi serisinin ikinci kitabı olan ve 2010 yılında yayımlanan Waking Up in Toytown henüz Türkçeye çevrilmedi.

babamhakkindabiryalan

John Burnside
Babam Hakkında Bir Yalan
Çeviren: Özlem Yüksel
YKY, 2014

Muhabbetimiz daim olsun...

Benzer Yazılar
YETENEKLİ BAY RIPLEY (Anthony Minghella, 1999).
daha fazla

Bay Ripley yaşıyor

Patricia Highsmith (1921-1995), çekici sosyopat Tom Ripley’nin başrolde olduğu psikolojik gerilim romanı Yetenekli Bay Ripley’i 30 Kasım 1955’te…
Dans. Fotoğraf: Ahmed Odeh.
daha fazla

Okurun ölümü

“Dance like nobody’s watching” (kimse izlemiyormuş gibi dans et) sözünü çoğumuz duymuşuzdur. Don Williams’ın, sözleri Susanna Clark ve…
Total
0
Share